1.GÜN

Gece saat 01:30’da İstanbul Taksim Meydanından siz değerli konuklarımızı alarak turumuza başlıyoruz. 

Yolda alacağımız (ekstra) kahvaltının ardından AYDIN-NAZİLLİ-üzerinden KARACASU sınırlarında bulunan AFRODİSİAS ANTİK KENTİ’ne ulaşıyoruz. Karia Bölgesi’nin en önemli kentlerinden bir tanesi olan adını aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’ten alan, Roma çağında Aphrodithe tapınımı ile ünlenmiş antik bir kent olup, günümüzde de çok iyi korunmuş anıt yapıları ile Türkiye’nin en önemli arkeolojik yerlerinden biridir. 1960 yılında ünlü fotoğrafçı Ara Güler’in seyahati esnasında tesadüfen keşfettiği, dönemin ünlü arkeologlarından Kenan Erim’in kazılarını başlattığı ve tüm yeteneği, enerjisi, benliği ve zamanıyla antik kenti kalkındırma noktasında çalışmalarını yaptığı Afrodisias kentini gezmeye başlıyoruz. 

Bu görkemli kentte, 30 bin kişilik stadyum, Aphrodit Tapınağı, Heykeltraşlık Atölyesi, Piskopos Sarayı, Odeon, Hadrianus hamamları, on bin kişilik tiyatro, dört sütunlu yapı, Sebasteion Tapınağı bulunmaktadır. Rehberimizin anlatımları eşliğinde bu etkileyici ören yeri ziyaretimizi tamamlayıp, Aphrodisias Antik Kentinden çıkan eserlerin sergilendiği  AFRODİSİAS MÜZESİ’ni gezmeye gidiyoruz. 

Müze, kazılarda ortaya çıkartılan eserlerin sergilendiği ve müze ile ören yerinin iç içe olduğu ender müzelerdendir. Teşhir edilen heykeltıraşlık eserleri yönünden oldukça zengindir. Bu yönüyle de önemli bir arkeoloji müzesidir. Daha sonra vereceğimiz öğle yemeği molasının ardından, bu kez yönümüzü bir başka antik kenti keşfetmek üzere LAOİKİEA’ya çeviriyoruz. 

Helenistik kent, M.Ö. 3. yy.’ın ortalarında Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından karısı Laodike adına kurulmuştur. M.Ö. 130/129 yılında ise bölge tamamen Roma’ya bağlanmıştır. Hristiyanlığın ilk 7 kilisesinden birine sahip olan kent, Erken Bizans Dönemi’nde metropollük seviyesinde dini bir merkez haline gelmiştir. Laodikeia, önemli arkeolojik kalıntılara sahiptir. Yaklaşık 5 kilometrekarelik alana yayılan Laodikeia’nın önemli ve günümüze kadar gelebilen yapıları içinde; Anadolu’nun en büyük stadyumu, iki tiyatrosu, dört hamam kompleksi, beş agorası, beş Nymphaeumu, iki anıtsal giriş kapısı ve diğer yapıları sayılabilir. Kentin dört tarafını ise nekropol alanları çevirir. Laodikeia, Hristiyanlık dünyası için çok önemlidir. Çünkü kent M.S. 4. yy.’dan itibaren "Kutsal Hac Merkez"i olma gibi dinsel bir özelliğe sahip olmuştur. Bu nedenle İncil’de adı geçen ve Laodikeia Kilisesi adına vahiy gönderilen bir kentte Laodikeia Kilisesi’nin ortaya çıkarılması, bu kutsallığı bir kat daha artırmaktadır. 

Laodikeia Antik Kenti'nde o kadar çok gezilecek yer var ki, biz bunlardan sadece bir kaçını gezebilme imkanı bulabileceğiz. 

Dolu dolu dolu geçireceğimiz günün ardından KARAHAYIT’ ta 5* PAM THERMAL HOTEL’ imize giriş yapıyoruz. Akşam yemeğine kadar otelin aktivitelerinden faydalanıp, termal keyfini çıkarıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.    

2.GÜN

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltımızın ardından rehberimizin belirlediği saatte HIERAPOLİS ANTİK KENTİ’ni ve PAMUKKALE TRAVERTENLERİ keşfetmek üzere otelimizden ayrılıyoruz. 

Hierapolis Antik Kenti'nin kalıntılarının büyük bölümü Roma dönemindendir. Eşi bulunmaz güzellikteki travertenler ile birlikte bu kalıntılar UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Miras Listesi’nde yer alıyor. 2 bin yıl öncesinde de Bergama Krallığı bu çekiciliğe karşı koyamamış ve travertenlerin yanına Herapolis Kentini inşa etmiştir. Bu dönemde Hierapolis bir termal sağlık merkez gibi görev yapmış ve şifalı olduğuna inanılan kaynakları binlerce yıl boyunca Anadolu’nun farklı yerlerinden gelip sağlık ve güzellik arayan kişiler tarafından ziyaret edilmiştir. 

Antik Kent’te sahne binası ile herkesi büyüleyen tiyatro, antik havuz, hamam, müze, latrina, anıtsal çeşme ve kapıları ile birlikte kentin ana sütünlu caddesi göreceğimiz yerler arasındadır. Sonrasında bembeyaz dokusuyla sizleri kendine hayran bırakacak travertenlerde, çekeceğimiz harika fotoğrafları anılarımıza ekliyoruz. 

Burada geçireceğimiz keyifli anlardan sonra BULDAN’a yol alıyoruz. Buldan’da kentin tarihi evlerinin bulunduğu sokaklarında yürüyüşler yaptıktan sonra, ünlü Buldan bezleri alışverişi için serbest zaman veriyoruz. 

Bu harika turumuzu burada tamamlayıp, unutulmaz anılarımızla TURGUTLU üzerinden İSTANBUL’a dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. 

Bir başka DEKAS TRAVEL organizasyonunda beraber olmak dileği ile siz değerli konuklarımızla vedalaşıyoruz.